Küçük Sırlar Fan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ajda Pekkan

Aşağa gitmek

Ajda Pekkan Empty Ajda Pekkan

Mesaj tarafından BitterSweet~ Cuma 06 Ağus. 2010, 03:45

Ayşe Ajda Pekkan, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1946'da İstanbul'da
doğdu. Babası Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi Nevin Dobruca ev
hanımıydı. Babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Gölcük'te, Amerikan
askerlerinin ailelerinin arasında geçti. Modern bir ortamda ancak ailevi
sorunlar arasında geçirilen çocukluk Ajda Pekkan'ın gençliğini
etkileyen önemli bir dönem oldu.
Şarkıcı olmak için büyük heves taşıyan Çamlıca Kız Lisesi öğrencisi Ajda Pekkan, kardeşi Semiramis'in de desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece klubü Çatı'nın sahibi olan İlham Gencer'e ulaştı. İlk olarak seslendirdiği Mina'nın "Il Cielo In Una Stanza" şarkısıyla kendini kabul ettirdiği Çatı gece klubünde Los Çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması yaptı. 1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı. Ediz Hun'un erkekler dalında birinci, Hülya Koçyiğit'in
bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen Ajda
Pekkan'ın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu. Avrupai görünümü
ve cüretkar tavırlarıyla Yeşilçam'ın gözde sanatçılarından biri olan
Ajda Pekkan, beyaz perdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve
1963 yılında "Adanalı Tayfur" ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan "Harun Reşit'in Gözdesi"ne kadar baş rollerini Ayhan Işık, Cüneyt Arkın ve Tamer Yiğit
gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi. Ses kabiliyeti rol aldığı
filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde
şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. İlk filmi
"Adanalı Tayfur"da seslendirdiği "Göz Göz Değdi Bana" şarkısı, arka yüzünde Öztürk Serengil'in seslendirdiği "Abidik Gubidik"
şarkısıyla birlikte 45'lik plak olarak yayınlandı. Sinemaya başlamadan
önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine
ikna ettiği Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da Ajda Pekkan'la irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan "Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında"
piyasaya sürüldü. Fecri Ebcioğlu'nun yabancı şarkılar üzerine Türkçe
sözler yazarak ülkemize benimsettiği "aranjman" tarzının en büyük starı,
Adamo'nun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı.
Sahnelerden
sinemaya geçen sanatçıların aksine, sinemadan sahneye geçen Ajda
Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra 1968 yılında çıkardığı "İki Yabancı" 45'liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. "Dünya Dönüyor", "Saklanbaç" ve "Üç Kalp" gibi üstüste çok başarılı plaklar yaptı. Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atina'daki Uluslarası Apollonia Müzik Festivali'nde 1968 yılında "Özleyiş" ve 1969 yılında "Perhaps One Day" şarkıları ile üstüste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. Barcelona'daki Akdeniz Şarkıları Festivali'nde "Ve Ben Şimdi"
şarkısı ile Türkiye'yi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon
müziği olarak kullanılması, Ajda Pekkan'ı tüm ülkede tanınır hale
getirdiği gibi, ilk olarak Zeki Müren'in alt kadrosunda yer aldığı
gazino sahnelerinin de aranan isimlerinden biri oldu.
Her ülkenin
starlarını bünyesinde barındırmaya özen gösteren Philips firması,
Türkiye'den seçtiği Ajda Pekkan'ı kanatlarının altına aldı ve kayıtları
Fransa'daki stüdyolarda gerçekleştirilen, Fikret Şeneş'in
sözlerini yazdığı şarkılarla, Ajda Pekkan'ın diğer şarkıcılardan bir
adım öne fırladığı yıllar başladı. Üstüste gelen hit plaklarla Ajda
Pekkan'ın sesi tüm ülkede keyifle dinlendiği gibi, şık giyimi, sürekli
kendini yenileyen görünümü ve değişime açık tavrıyla sadece müzikte
değil moda konusunda da hayranlarını sürükleyen bir ikon haline geldi. "Sensiz Yıllarda", "Yalnızlıktan Bezdim" gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70'lerin ortalarında seslendirdiği "Tanrı Misafiri", "Kimler Geldi Kimler Geçti", "Hoşgör Sen", "Sana Ne Kime Ne"
gibi ileride birer Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla
Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı. Bu üstün performansının sonucunda
1976 yılında Paris'in ünlü Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Macias'la seri konserler verdi. Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi Erol Simavi'nin "Ajda Pekkan'a Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur."
sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında,
daha sonra da tüm ülkede "Süperstar" ünvanıyla anılır oldu. 1977
yılında bu ünvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri
görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, "Kim Ne Derse Desin", "Hancı" gibi şarkıların yer aldığı albümü "Süperstar"ı hazırladı. Aynı yıl Tokyo'daki Yamaha Müzik Festivali'nde "A Mes Amours"
şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, 1970'lerin başında yurtdışında
ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa
sunulan Ajda Pekkan'ın 1977 ve 1978 yıllarında Fransa'da ses getiren
45'lik çalışmaları yapmasına ve sonunda "Pour Lui"
isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu. Halk konserleri,
sahne çalışmaları ve konuk sanatçı olarak katıldığı uluslararası
organizasyonlar ile başarısını pekiştiren Ajda Pekkan, 1979 yılında "Bambaşka Biri",
"Haykıracak Nefesim" gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin
ikinci albümü "Süperstar 2"de kariyerinin doruğuna çıktı. 70'li yıllarda
defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından
inmedi, çeşitli ödüller kazandı.
O seneye kadar, Türkiye'yi temsil
etme görevinin, eleme usulüyle belirlendiği Eurovision şarkı yarışmasına
1980 yılında atama yoluyla Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5
bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3'e düşürülmesiyle, "Bir Dünya Ver Bana", "Olsam" ve "Pet'r oil" ile Tv ekranlarında boy gösterdi. "Pet'r oil"ın
Türkiye'yi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç
olmamış birşey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk
tarafından ezbere söylenir oldu. Kulis faaliyetlerinin yetersizliği,
şarkının siyasi hicivli yapısı ve yarışma gecesindeki organizasyon
bozuklukları neticesinde Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı
yaratan bir derece aldı. Süperstar'ı bir hayli küstüren bu yarışmadan
sonra bir süre dinlenme kararı alıp A.B.D.'ye yerleşti. 70'lerin sona
ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske
yönelindiği yıllarda "Sen Mutlu Ol" ve "Sevdim Seni"
isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak
Süperstar'ın bir türlü içine sinmeyen ve kendi isteği doğrultusunda
gerçekleşmeyen, ısmarlama olarak hazırlanan bu albümler Ajda Pekkan
hayranlarının beklediği renkten ve kıvamdan uzaktı. Yerli bestecilerle
çalışmaktan beklediği verimi alamayan Ajda Pekkan, 70'lerde kendi
önderliğinde yükselen aranjman akımına geri döndü.
"Süperstar 83 Show"uyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan Fikret Şeneş'le birlikte çalıştığı "Uykusuz Her Gece", "Son Yolcu"
gibi şarkıların yer aldığı "Süperstar 83" albümüyle yeniden gönülleri
fethetti. Reklam filmleri, Tv programları, sahne çalışmalarıyla ikinci
baharını yaşayan Süperstar, 1984 yılının sonlarında yapımcılarının ve
yakın çevresinin ısrarıyla dönemin popüler gruplarından Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra ile bir albüm hazırladı. "O Benim Dünyam"
şarkısıyla yeniden çıkış yakalayan Ajda Pekkan, şarkı yorumlarındaki
üstün bir performansına rağmen şarkıların özensizliği ve zorlama bir
albüm olmasından dolayı, yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı. 1987
yılında Ülkü Aker ve Fikret Şeneş'in sözlerini yazdığı "Kim Olsa Anlatır", "Yalnızlık Yolcusu" gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan "Süperstar 4"
albümünü hazırladı. Sonrasında yaptığı evlilik nedeniyle aldığı müziği
bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen
günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı
verdiği sıralarda evliliği de sona erdi.
1989 yılının son günlerinde "Ajda '90" albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde "Yaz Yaz Yaz"
ile ortalığı kasıp kavurdu. Yarısı yerli beste, yarısı aranjman olan bu
albüm, Ajda Pekkan'ın muhteşem dönüşünün bir işaretiydi adeta. Peşi
sıra başlayan Rumelihisarı konserleriyle Süperstar, sevenlerini kaldığı
yerden büyülemeye devam etti. '91, '93 ve '96 yıllarında çoğunlukla
yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında
beklenen ilgiyi görmedi. 90'ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal
kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan Ajda Pekkan'ın, hayranlarını çok
memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan "Hoş Görsen" ve "Unutulmayanlar"
albümleri piyasaya çıktı. Çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken
1998 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği "Best Of"
albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Yüksek satış grafiği yakalayan
bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CD'den oluşan "Diva" albümü piyasaya çıktı. Bu albümde Ajda Pekkan'ın eski şarkılarının yeni yorumlarının yanı sıra, "Mutlu Bütün Şarkılar" ve "Aşka İnanma" gibi iki yeni şarkı ve kardeşi Semiramis Pekkan'ın eski şarkılarından "Dert Ortağım" ile "Bu Ne Biçim Hayat"ın da Ajda Pekkan yorumları yer aldı. Büyük başarı elde eden bu albümün şarkılarından "Bir Günah Gibi", dünyaca ünlü DJ Claude Challe'nin "Buddha Bar" serisinde yer aldı. 2000 yılında Monaco'da Monte Carlo Sporting D'été müzikholü'nde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan Süperstar, bir de "Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan"
isminde videoklip hazırladı. 60, 70 ve 80'li yıllarda pek çok filmde
fon müziği olarak kullanılan Ajda Pekkan şarkılarından sonra Ajda
Pekkan'ın sesi, 2001 yılı içerisinde sinemalarda gösterime giren "Cahil Periler" filminde "Bambaşka Biri" ve Meksika'da yayınlanan bir pembe dizide de "Bir Günah Gibi"
şarkıları ile yer aldığı filmlere renk kattı. Sadece şarkı söyleyerek
kendini istediği kadar ifade edemediğini düşünen ve 60'lardaki beyaz
perde macerasını yeniden tatmak isteyen Süperstar, şu sıralar çekimleri
yapılan ve 2002 yılında vizyona girecek olan "Şöhret Sandalı" isminde bir sinema filminde rol almanın yanı sıra, halen İstanbul'un sayılı gece klüplerinden Catwalk'ta sahne almakta ve hayranlarının sabırsızlıkla beklediği yeni albümünün hazırlıklarını sürdürmektedir.
BitterSweet~
BitterSweet~
Bayan Moderatör
Bayan Moderatör

Mesaj Sayısı : 1090
Kayıt tarihi : 05/08/10
Yaş : 28

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz