Küçük Sırlar Fan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kalbimeki Boşluk

2 posters

Aşağa gitmek

Kalbimeki Boşluk Empty Kalbimeki Boşluk

Mesaj tarafından lord35 Paz 08 Ağus. 2010, 18:31

linden tutuyordu, öpüyordu sarılıyordu.Mutluydu.Sevinci gözlerinden okunuyordu.Aradığı aşkı bulmuştu.Hayata tam küsecek iken tekrar hayata dönmüştü onunla.Herşey yeniden başlamıştı.
Aralarındaki mesafe hiç ama hiç dert değildi. Sevdiği uzaktaydı, okuyordu, öğrenciydi.İşleri ara ara bir kenara bırakıp yanına gidiyordu.Seviyordu.Onunla iken hayat bir başka duruyordu.Sevdiğini mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.Mutluluğun kelime anlamı onun için anlamlandırılamaz bir olaydı.Sadece ikisi vardı. Zaman hızla geçiyordu. Aradığını bulmuşa benziyordu.Mutlu sona onunla ermeyi düşünüyordu.Sevdiğinin ellerinin tuttuğunda,gözlerinin içine baktığında yüreği kıpır kıpır oluyordu.Birbirlerine yüzlerce,binlerce sevdiklerini telaffuz ediyorlardı.Masallarda bile böyle bir aşk olamazdı.Sevdiğinden ayrılıpta yaşadığı şehre geri dönmek onu çok fena derecede üzüyordu.Beraberlerken ilerisi için güzel hayaller kuruyorlar,hayal kurdukça birbirlerine daha da bağlanıyorlardı.Genç adam hayatını vermeye hazırdı onun için.Saçlarını okşuyor ona sürekli güzel sözler söylüyordu.Genç otobüse binmişti, yaşadığı şehre geri dönecekti bir daha ki gelişi için söz vererek ,sevdiği kız camdan ona el sallıyordu gülümseyerek,otobüs hareket etmeye başlamıştı genç telefonun kapatacak iken bir mesaj gelmişti.Mesaj aşığı olduğu kızdan geliyordu ona ”Sana aşığım çok seviyorum biricik aşkım benim kendine çok iyi bak” diyordu.Mutluluktan havalara uçacak gibi olmuştu,yerinde duramıyordu. Sağ parmağında yüzüğünü taşımaktaydı.imkansızları aşıyordu.O yanında olmasa bile onun hayaliyle yaşıyordu her an.Belkide aşk nedir diye soranlara bu ilişkiyi göstermek yeterdi.Gözlerinin içine bakınca mutluluğu görüyordu.Canından bir parçaydı.Bulutların üzerinde yürüyormuş gibiydi.üzerindeydi.Onun adını söylerken kalbi küt küt atıyordu heyecandan.Kırmızı güller bile saçının arasında güzelliklerini kayıp ediyorlardı.

Belkide hayatın cilvesi midir yoksa mutluluk uzun sürmez mi denir adını ne koyarsanız koyun.Bir süre sonra bişiler olmuştu.Kız bahaneler üretiyordu. Eski ışık yoktu içinde o aşığı olduğu erkeğini sanki unutmak ister gibiydi.Ailesini öne sürüyordu. Zorluklar çıkarıyordu.Genç adam saatlerce düşünüyor nasıl böyle bir şey yaşadığına inanamıyordu.Telefonda o eski istekli sevgilisi değilde soluk bir ses ,sönmüş bir parıltı vardı.Hani derler ya gözden uzak olan gönülden de uzak olurmuş diye.Öyle bir şey olmuştu sanki.Genç kız telefonlara cevap vermiyordu,açtığı telefonlar ise ya genç adamın ağlaması ile sona eriyor yada çekişmeli bir kavgayla bitiyordu.Saatlerce sahilde tek başına yürüyor,eve geç saatlerde geliyordu kendinden geçmiş bir hali vardı.
Her şey bir anda darmadağın olmuştu.Söyleyecek tek kelimesi yoktu ama parmağında hala yüzüğü vardı.Bir umut diyordu kendini avutmaya çalışıyordu.Olacak dedi,olmalı dedi.

Bir ses geldi “iyimisin?”Birkaç saniye sonra biraz daha sert bir tonla “iyimisin?”Bir ölü gibiydi, gözleri öylece boşluğa bakıyordu.O her zaman mutlulukla ayrıldığı otogarın bantında bu sefer yıkıntıların en ağırıyla,en yıkıcılığıyla en bilinmezliğiyle oturuyordu.Boğazı düğümlenmişti.Hiç bir şey diyemiyordu kafasını salladı. Çok derin ve buğulu bir sesle “değilim” dedi. Kız omzuna başını koydu,sarıldı.”üzülme”dedi.Sen çok iyi birisin ne olur üzülme bana değmez daha iyilerine layıksın dedi.
Kız hem konuşuyor hemde ağlıyordu.Susup sadece sarılıyordu.Ellerini gencin eline uzattı.Hafifçe parmağındaki yüzüğü çıkarttı. O işe hiçbir reaksiyon göstermiyordu.Resmen yaşayan bir ölüydü.Sonra kız iki yüzüğüde avucunun içine aldı.Bir zamanlar deliler gibi sevdiği çocuğun avucunu açtı ve yüzükleri avucunun içine yerleştirdi kapattı ve eline sımsıkı sarıldı gözlerini kapattı yaşlar akıyordu.Gencin elleri öyle bir soğuktu ki havanın soğukluğu onun yanında bahar esintisi kalırdı.Gözleri kan çanağı gibiydi.Boğazı düğüm düğüm olmuştu.Sesi titriyordu.Bir vakit sevinç içinde bakan o gözleri şimdi taşmak üzere olan bir baraj gibiydi.
Kendini sıktığı her halinden belliydi. Yavaşça hareket edip çantasından ona ait ne varsa vermeye başladı.Fotoğrafını , kolyesini onu hatırlatacak her şeyi…Kız onları aldıkça paramparça oluyordu ama öylece bakıyordu.Kız saate bakıp vakit geliyor dedi daha fazla dayanamayarak.Ayağa kalktılar daha fazla takati kalmamıştı genç adamın.Sarıldı sımsıkı kokusunu içine çekti dakikalarca…
Sonra genç adam kız’ın yüzüne baktı,yalvarırcasına ”bitmesin ne olur bitmesin ,ayrılmasak?”
Kızın gözlerinden yaşlar akıyordu cevap veremedi.Sonra ufak bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra, iç çeke çeke çaresiz ağlamaya başladı.Ağlaması dur durak bilmiyordu.Boğazları şişmişti. Kız ona ne olur yapma kötü olacaksın dedi. Üzme bu kadar kendini yazık dedi ve yine öylece suratına baktı.Bu ayrılık onu öyle bir derinden vurmuştu ki anlatılamazdı.
“Sen benim bahçemdeki tek çiçektin onuda kopardın” dedi titrek sesiyle.
Ağlamaktan gözleri kurumuştu. Hiç bir şey diyemiyordu sadece gözlerine bakıyordu.
Kısık sesle beni öldürdün dedi. Bir kaç kez daha tekrarladı ve valizi alıp hıçkırıklar içinde koşmaya başladı.Kız olduğu yerde çöktü arkasından hiçbir şey diyemiyordu. Söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu.Kısık bir sesle “Ne yaptım ben?”dedi.Gencin gözlerinde sönmüş bir ateş vardı koştukça küllerini dağıtıyordu her yana,ağlıyordu…

Artık hayat en sıkı tarafını gösteriyordu ona.Her şey daha da zor olacaktı onun için.Gözü hiçbir şey görmüyordu işleri kötü gitmeye başladı,ruhsal durumu bozuldu,kendini kaybetti ve yavaş yavaş her şeyini kaybetmeye başladı ….

Yağmur yağıyordu.Yağmur damlacıkları bulutların arasından süzülüp bahçedeki yapraklara kendilerini oldukları gibi bırakıyorlardı.Şimdi onları izliyorum demir parmaklıklar arasından.Bir güvercin iniyor yere ufak bir parça ekmeği gagasıyla kopartıp yemeye başlıyor.Ellerim birbirine bağlı o yüzden demir parmaklıkları bile tutamıyor,ellerimi uzatıp yağmur damlalarını hissedemiyorum.Bu ufak,ıssız karanlık odada tek başıma bekliyorum arada yemek getiriyorlar ellerimi çözüyorlar,yemek yerken başımda biri bekliyor.Yemek bittikten sonra o tadını hiç sevmediğim ilaçlardan veriyorlar ve yine ellerimi bağlıyorlar.En son sinir krizinden anneme vurmuşum ortalığı dağıtmışım,sonra bayılmışım.Gözümü açtığımda beyaz önlüklü bir takım birilerinin koşturduğunu gördüm.Sonra,sonrası buradayım işte yalnızlığımı paylaşıyorum kendimle.Geçen gün annemle babam geldiler.Benim camın bahçeye bakan yerinin karşısına,bahçeden bana annem el sallıyordu ama ben öylece,bomboş ona bakıyordum hiç tanıyamıyormuşçasına.Sonra annem ağlamaya başladı babam onun koluna girip götürdü.

Cevabını veremeyeceğim sorular soruyordum kendime.Çoğu gece ağlıyordum,kendime kızıyordum.Şimdi kim bilir nerdesin?kiminlesin?ne yapıyorsun?Bir haber…
Oysa ki tek istediğim tek aradığım sevgiydi.Ama bulamadım, bulamamak bir yana yanında da bir çok şey kaybettim.Ama ne öğrendim biliyormusun; sevgi yokmuş,kalp kırığı varmış,gerçek yokmuş hep yalanmış ….

“Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma,zaman alışmayı öğretir unutmayı asla”


Sevipte karşılığını bulamayanlara…..
lord35
lord35
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 1785
Kayıt tarihi : 05/08/10
Nerden : izmir

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kalbimeki Boşluk Empty Geri: Kalbimeki Boşluk

Mesaj tarafından melike_eylem Salı 10 Ağus. 2010, 22:42

kimyacı cok güzel sagol

melike_eylem
Katılımcı Üye
Katılımcı Üye

Mesaj Sayısı : 391
Kayıt tarihi : 06/08/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz